Gıda Takviyesi

L-KARNİTİN


Karnitin nedir? Nasıl elde edilir?

Amino asitten elde edilen karnitin, vücudun hemen hemen tüm hücrelerinde bulunur. Vücut, lizin ve metionin amino asitlerinden L-karnitin üretebilir. Vücudunuzun yeterli miktarda üretebilmesi için bol miktarda C vitaminine de ihtiyacınız vardır. Vücutta üretilen L-karnitin ek olarak et veya balık gibi hayvansal ürünleri yiyerek de az miktarda L-karnitin elde edebilirsiniz. Genel olarak, et ne kadar kırmızıysa, karnitin içeriği o kadar yüksektir. Süt ürünleri, öncelikle peynir altı suyu fraksiyonunda karnitin içerir.

Veganlar veya belirli genetik sorunları olan kişiler yeterince üretemeyebilir veya elde edemeyebilir. L-karnitin şartlı olarak gerekli bir besin maddesi yapar.

Karnitin içeriği yüksek yiyecekler şunlardır:

·         Pişmiş dana biftek, 4 ons 56 ila 162 miligram (mg) içerir

·         Süt, 1 su bardağı 8 mg içerir

·         Pişmiş tavuk göğsü, 4 ons 3 ila 5 mg içerir

·         Peynir, çedar, 2 ons 2mg içerir

Karnitin ne işe yarar?

Karnitin, bir antioksidan görevi gördüğü için birçok durum için bir tedavi olarak önerilmiştir. Antioksidanlar, hücrelere zarar veren ve DNA’yı kurcalayan serbest radikaller olarak bilinen vücuttaki zararlı parçacıklarla savaşır. Antioksidanlar serbest radikalleri nötralize edebilir ve neden oldukları hasarın bir kısmını azaltabilir veya önlemeye yardımcı olabilir.

L-karnitin, yağı enerjiye dönüştürdüğü için enerji üretiminde kritik bir rol oynar.

Kilo kaybı için kullanılır ve beyin fonksiyonu üzerinde etkisi olabilir.

L-karnitin ayrıca, bazı atık ürünlerin birikerek sorunlara neden olmasını önlemek için hücrelerden uzaklaştırılmasına yardımcı olmak gibi ikincil bir işleve de sahiptir.

L-karnitin enerji için yağ asitlerinin yakılmasına yardımcı olduğundan, birçok kişi daha fazlasını almanın kilo vermelerine yardımcı olabileceğini varsayar. Bazı çalışmalar bu fikri desteklese de daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Karnitinin faydalarını sıralamak gerekirse;

·         Kalp Rahatsızlıkları: Bazı araştırmalar, kan basıncını ve kalp hastalığı ile ilişkili inflamatuar süreci azaltma potansiyeli olduğunu göstermektedir.

·         Periferik Damar Hastalığı: Ateroskleroz veya arterlerde plak biriktiği arterlerin sertleşmesi nedeniyle bacaklara giden kan akışının azalması, genellikle yürürken veya egzersiz yaparken bacaklarda ağrıyan veya kramp yapan bir ağrıya neden olur. Bu ağrı aralıklı topallama olarak adlandırılır ve bacaklara kan akışının azalması periferik vasküler hastalık (PVD) olarak adlandırılır. Çeşitli araştırmalar, karnitinin aralıklı topallama sorunu olan kişilerde semptomları azaltmaya ve hareketliliği geliştirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.

·         Egzersiz Performansı: 2016 yılında yayınlanan bir araştırma, karnitinin egzersiz sırasında oksidatif stresi azaltabileceğini öne sürdü. L-karnitin, “KOAH hastalarında güvenli, iyi tolere edilmiş ve egzersiz kapasitesini ve solunum kas gücünü olumlu yönde etkilemiş gibi göründü” sonucuna vardılar.

·         Erkek Kısırlığı: Kısırlığı olan erkekler üzerinde yapılan araştırmalar, 3 ila 4 ay boyunca günde 2 ila 3 gramın sperm kalitesini artırabileceğini ve 2 ay boyunca 2 gramın sperm hareketliliğini artırabileceğini öne sürdü. Bir başka randomize kontrollü bir çalışma, 24 hafta boyunca alınan 3 gram/gün karnitinin, plaseboya kıyasla sperm hareketliliğinde veya toplam hareketli sperm sayısında önemli bir artış olmadığını saptadı. Karnitinin bir kısırlık tedavisi olarak potansiyel değerini değerlendirmek için daha büyük ve daha dikkatli tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç vardır.

·         Alzheimer Hastalığı ve Hafıza Bozukluğu: Neurobiology of Aging dergisinde yayınlanan bir çalışma, asetil-L-karnitinin Alzheimer hastalığı olan kişilere yardımcı olabileceği sonucuna varmıştır. Belirli durumlarda, bu form beyninizi hücre hasarından bile koruyabilir. 90 günlük bir çalışmada, günde 2 gram asetil-L-karnitin alan alkol bağımlıları, beyin fonksiyonlarının tüm ölçümlerinde önemli gelişmeler yaşadılar.

·         2 tip diyabet: Yağsız dokularda artan yağ depolanması, insülin direnci için bir belirteç haline geldi. Erken araştırmalar, damar yoluyla alınan L-karnitin takviyesinin, kastaki yağ seviyelerini azaltarak şeker hastalarında insülin duyarlılığını artırabileceğini ve hücrelerdeki oksidasyonunu daha hızlı artırarak kandaki glikoz seviyelerini düşürebileceğini düşündürmektedir. Tip 1 veya tip 2 diyabetli deneklerde yapılan iki çok merkezli klinik araştırmanın yakın tarihli bir analizi, bir yıl boyunca asetil-L-karnitin (3 gram/gün ağızdan) ile tedavinin sinir ağrısında önemli ölçüde rahatlama sağladığını ve diyabetlilerde titreşim algısını diyabetik nöropatiolan kişilerde iyileştirdiğini buldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir